Pazartesi, Haziran 11, 2012

Tuhaf Bir Uygarlık ya da Kapitalistlerin Kurtuluşu

    Kapitalizm, ücretli emek sömürüsüne dayanan, yegane ereği kâr etmek, ve kârı artırmak olan, canlı olan her şeyi ölü nesnelere, metalara dönüştüren, kullanım değerinin yerini değişim değerinin aldığı, var olabilmek ve varlığını sürdürebilmek için sürekli büyümek zorunda olan, toplumun temel üretici güçlerinin ve yaşam araçlarının dar bir sermaye sınıfının elinde olduğu, her türlü ahlâkî değere yabancılaşmış [ahlâk dışı değil ahlaksız], parasal ve maddi olan, hesaplanabilir-ölçülebilir olan dışında hiçbir insanî değere itibar etmeyen, eşyanın onu üreten insandan daha değerli sayıldığı, ekonomik olanın politik sosyal ve kültürel olanın önüne geçtiği, araçlarla amaçların ters-yüz olduğu, öküzün arabanın arkasına koşulduğu... tuhaf bir uygarlıktır...
   Aslında söz konusu olan, bir birey olarak kapitalistin denetlemesi mümkün olmayan cehennemî bir yarıştır, dolayısıyla, bir birey olarak kapitalistin iradesinin bir kıymet-i harbiyesi yoktur. Kapitalist patron büyük bir servete sahip olsa, büyük bir zenginliği denetlese de son tahlilde kendi mantığına göre işleyen bir çarkın sadece bir dişlisidir. Bu yüzden toplumun kapitalizmden kurtuluşu, kapitalistlerin de kurtuluşu olacaktır dense yeridir...
Fikret Başkaya
Yeni Paradigmayı Oluşturmak

Hiç yorum yok: