Çarşamba, Ekim 10, 2012

Tik

     1972 yazında Carlos Lenkersdorf bu kelimeyi ilk kez duydu.
     Bachajon şehrinde Tzeltales yerlilerinin düzenlediği bir oturuma davet edilmişti, ama hiç bir şey anlamıyordu. Her şey ona çılgın bir yağmur sesi gibi geliyordu. 
     "Tik" kelimesi bu yağmuru aşıyordu. Herkes onu söylüyor, onu tekrarlıyordu, tik, tik, tik, kelimesinin sürekli tekrarı ses fırtınasına kendini dayatıyordu.Anahtarı "tik" olan bir oturumdu.
     Carlos çok yer gezmişti, "ben" kelimesinin bütün dillerde en çok kullanılan kelime olduğunu biliyordu.   "Tik"... Maya topluluklarının sözlerinin ve hayatlarının merkezinde parıldayan bu kelime, "biz" anlamına geliyor.
Eduardo Galeano
/ Zamanın Ağızları
/Türkçe: B. Kale
/ Çitlembik Yay.

Cuma, Ekim 05, 2012

Albatros


Bu çeviriyi yeni gördüm. Bir de böyle okuyalım. Çeviride vezin dikkate alınmamış...
 


Sık sık eğlenmek için gemi adamları,
yakalarlar albatrosları, koca kuşları denizlerin,
geminin izindeki, miskin yoldaşları,
uçurumlarında kayan iç yakan genizlerin.
 

Bırakıldıklarında döşemelerin üstüne,
maviliklerin bu yeteneksiz ve çekingen kralları,
unuturlar iki yanda, gariban bir halde
bir çift kürek gibi, o büyük beyaz kanatları.


Bu kanatlı seyyah, böylesine acemi ve bitkin! 
Biraz evvel ne kadar güzel idi, şimdiyse komik ve çirkin! 
Biri, suretyakanıyla* gagasını sinir eder! 
Uçuyordu ya demin bu âciz, öteki aksayarak yapar taklidini!
 

Şairdir, bulutların prensine benzeyen,
fırtınalarla görünüp, okçularla** alay eden;
yuhalamalar arasında dünyaya sürülen,
devasa kanatlarıdır, rahatça yürümesini engelleyen.
Charles BAUDELAIRE

Türkçe : Reha Yünlüel


 (*) bir tür kısa pipo. 
 (**) Aynı zamanda Eski Rejim döneminde bir tür kolluk.