Artık hiç kimse hükümetle çelişmiyorken konuşma özgürlüğünün; kimse zorlayıcı sorular sormak niyetinde değilken basın özgürlüğünün; hiç protesto olmuyorken toplanma özgürlüğünün; seçmenlerin yarıdan azı oy veriyorken genel seçim haklarına sahip olmanın; aradaki duvarlar düzenli olarak onarılmıyorken din devlet ayrılığı ilkesinin olmasının ne anlamı kalıyor. Kendi adımıza düşünemiyorsak,otoriteyi sorgulamak istemiyorsak, o halde güç sahiplerinin elinde oyun hamuruna döneriz. Ancak, yurttaşlar eğitimliyse, kendi görüşlerini oluşturuyorlarsa, güç sahipleri de bizim için görev yaparlar. Her ülkede çocuklarımıza bilimsel yöntemi ve bir "Haklar Yasası" nı gerekli kılan nedenleri öğretmeliyiz.Böylelikle belli bir ahlak ve tevazu düzeyine erişilir, topluluk ruhu gelişir.İnsan toplumu olarak içinde barındığımız bu iblisli dünyada, çevremizi saran karanlık ile aramızda duracak belki de tek engel budur.
Carl Sagan
Karanlık Bir Dünyada Bilimin Mum Işığı
s/ 439-440 /Tübitak
Pazartesi, Nisan 30, 2012
Cuma, Nisan 13, 2012
Kuşku ve Özgürlük
"Sorgulayan akıl , yaşamda bir kişinin sahip olabileceği en değerli hazinelerden biridir. Bu nedenle Aristo'nun öğüdüne kulak vermek akıllıca olacaktır :
Bir kişi eğer kendini eğitmek isterse, ilk iş olarak kuşku duymalıdır, çünkü kuşku duyarak gerçeği bulacaktır."
Kuşkunun olduğu yerde özgürlük vardır.
Latin özdeyişi
Dünya ve Umut
"Dünya, 15 yaşından küçük çocuklara din dersi vermeyecek kadar dürüst olursa, belki o zaman ona umut besleyebiliriz."
Çarşamba, Nisan 04, 2012
Durumlar ve Sorular
Korkaklık şu soruyu sorar:
-Güvenli mi?
Menfaatçilik şu soruyu sorar:
-Faydalı mı?
Kibir şu soruyu sorar:
-Popüler mi?
Ama vicdan şu soruyu sorar:
Adaletli mi?
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)