Pazartesi, Nisan 30, 2012

Ahlak ve Tevazu

Artık hiç kimse hükümetle çelişmiyorken konuşma özgürlüğünün; kimse zorlayıcı sorular sormak niyetinde değilken basın özgürlüğünün; hiç protesto olmuyorken toplanma özgürlüğünün; seçmenlerin yarıdan azı oy veriyorken genel seçim haklarına sahip olmanın; aradaki duvarlar düzenli olarak onarılmıyorken din devlet ayrılığı ilkesinin olmasının ne anlamı kalıyor. Kendi adımıza düşünemiyorsak,otoriteyi sorgulamak istemiyorsak, o halde güç sahiplerinin elinde oyun hamuruna döneriz. Ancak, yurttaşlar eğitimliyse, kendi görüşlerini oluşturuyorlarsa, güç sahipleri de bizim için görev yaparlar. Her ülkede çocuklarımıza bilimsel yöntemi ve bir "Haklar Yasası" nı gerekli kılan nedenleri öğretmeliyiz.Böylelikle belli bir ahlak ve tevazu düzeyine erişilir, topluluk ruhu gelişir.İnsan toplumu olarak içinde barındığımız bu iblisli dünyada, çevremizi saran karanlık ile aramızda duracak belki de tek engel budur.
Carl Sagan
Karanlık Bir Dünyada Bilimin Mum Işığı
s/ 439-440 /Tübitak

Hiç yorum yok: