Cumartesi, Mart 17, 2007

Çanakkale Söylenceleri


''...
Fala bakarak nasıl savaş harekatına girişmek akıldışı ise, önemli bir zaferin arkasındaki nedenleri bir kişinin rüyasına, mucizevi doğa olaylarına ya da fantastik varlıklara bağlamak da o ölçüde akıldışıdır.
Çanakkale bağlamında gözden geçirdiğimiz menkıbe olgusunu özendirenlerin (*) aslında tarihle ilgilenmedikleri, aksine tarihi ve tarihi kişilikleri birer araç ya da figüran gibi görerek, yaygınlaştırmak istedikleri dinsel bakış açısını gerekçelendirmek için kullanma çabası içinde oldukları anlaşılmaktadır. Dar bir yarımadanın üzerinde binlerce askerin şehit olmasını ve elde edilen zaferi fırsat bilip, bu zaferin olaganüstülükler sayesinde kazanıldığını savlayarak savaşanları önemsizleştirmek, şehitlik üzerinden '' öbür dünya özentisini '' artırmak, güya ruhlar ötesi alemden bu dünyaya iletiler ulaştığını yineleyip, bir mekanı kutsal kişilerin ziyaretine mazhar olduğu inancıyla kutsallaştırıp buraya yönelen ilgiyi maddi; manevi ve siyasi çıkar ve beklentiler için malzeme yapmak, her şeyden önce burada canını feda eden askerlerin anısına bir saygısızlık olarak görülmelidir.
Bu menkıbeleri özendiren yayınları incelediğimizde, tarihten ve günümüzden bazı isimlerin ön plana çıktığı / çıkarıldığı görülüyor. Bu isimlerin tanıtımında mensubu oldukları tarikatların öne çıkarıldığı da gözden kaçmamaktadır. Bu yaklaşımın ise menkıbe edebiyatının bu anılan tarikatlar tarafından beslendiği teşvik edildiği ve kullanıldığı düşüncesini desteklediği ortadadır. Bu savaşın sadece dua , namaz ve olaganüstü ilahi yardımlarla kazanıldığını savlayarak insanlarda salt '' kulluk '' düşüncesini geliştirmek , herhalde onları diledikleri gibi ''gütmek '' isteyen kişilerin isteyebileceği bir şey olsa gerektir. Bu çevrelerin , tarihten '' güya '' ibret alınsın derken, aslında bu kulluk rolünü pekiştirmeyi amaçladıkları ve bilimsel düşüncenin neden -sonuç bağlantısına asla itibar etmedikleri açıktır. Tarihten ders almanın yolu , bilim olarak tarihi tersten okumak , bilime aykırı durmak olmamalıdır. Şehitlere saygı tarihe saygıyı da gerektirir.
çünkü bu tarihi onlar yazdılar.''
Prof. Dr. Ali Osman Öztürk /Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi-Eğitim Fakültesi
Çanakkale Söylenceleri/ Tarihten Ders Almak mı , Tarihi ters Okumak mı? / sayfa:76-83
Toplumsal Tarih Dergisi /Şubat 2007/ 158
(*) Yazının bütününde bu konu ayrıntılı olarak incelenmiş . Bu alıntı yazının son bölümüdür.

Hiç yorum yok: