Pazartesi, Mayıs 04, 2009

Aitlikler


Hangi ülke, din, aitlik, adına olursa olsun taraflaşmamıza isyan etmediğimize şaşıyorum.
Ait hissetmek, ayrıcalıklı hissetmek, “biz” diyebilmek için geçmişler uydurduk.
Kimi yüz, kimi bin yıllık geçmişlere inandık, inandırıldık. İnanmayanlarımız da kendilerine
yakıştırılan aitliklerin sorumluluğunu hissetti.
Geçmişten şanlanmak kadar sorumluluklarını da taşımak son kertede taraf olmanın ifadesi değil mi?
Tarihimize, farklı tesadüflerin asırlar boyunca belirlediği (üstelik bugün çoğu yok olmuş) aitliklerimizin sınırları içinde bakmak, taraflaşmamızı pekiştirmiyor mu?
Nedeni ne olursa olsun, tarih sahnesinde bizi taraflaştıran aitliklere inanmıyorum
Ulusal, dini, etnik aidiyetlerin kültürel zenginliği, taraflaşmanın harcı olmamalı.
Devletlerin, cemaatlerin öğrettiği tarih için, “Tarih buysa sizin olsun” diyenlerin sesini duymak istiyorum.
Öğrencilerin, farklı dinlerin farklı mezheplerinin çocuklarının, “Biz bu derse girmeyiz,” diyerek sınıflarını boş bırakacakları günleri bekliyorum.
Aitlikler manifestolarının ibret verici belgeler olarak propaganda müzelerinde teşhir edilmelerini, din ve devlet hocalarının, aymazlıklarının farkına varabilmeleri için, bunları okumalarını talep ediyorum.
Bana ne, kuşaktan kuşağa bizi düşmanlaştıran, birbirimizden ayrıştıran, tarihi, ‘senin’, ‘benim’ tarihin diye okutanlardan.
Bane ne bayraklarını, dinlerini, “Gerçek Budur!”
diye pazarlayanlardan, bayraklarıyla, dinleriyle tarihi gölgeleyenlerden.
Geleceği kucaklamaya hazır yeni kuşakları, aitliklerinin husumetiyle zehirlemek, zaferleriyle taçlandırmak, geçmişin yargıçları, günah keçileri yapmak niye?
Farkında değil miyiz aitlikler tarihimize zırh gibi sarılırken tarihi görülmez kıldığımızın?
Farkında değil miyiz aitlikler tarihimizin günümüze göre yazılan yaz boz tahtası olduğunun?
Küreselleşen dünyamızda parayı evrenselleştirirken, aitliklerimizin gönüllü pranga mahkumiyetinde, ortak değerlerimizi evrenselleştirmekte sınıfta kaldık. Geçmişi araştıracaksak, türümüzün geçmişiyle övünecek, geçmişinden sorumlu olacaksak, her halimizle bizleri “BİZ” yapan tarihle bütünleşmeliyiz.
Bütün savaşlara karşıyım çünkü bütün savaşlar insana karşı.
Beni dünyalı olmamdan eksilten aitliklerime karşı olduğum gibi.

Gündüz Vassaf

/ Radikal Gazetesi





Hiç yorum yok: