Salı, Mart 11, 2008

Yasalara Dair


Sonra bir hukukçu dedi ki:
- Fakat ya yasalarımız, Üstat?

Ve o yanıtladı :

-Yasa yapmaktan haz alıyorsunuz,
Ama onları çiğnemekten aldığınız haz daha fazla.
Okyanus kıyısında oynayan, durmaksızın kumdan kuleler yapıp
sonra da kahkahalar atarak onları yıkan çocuklar gibi.
Fakat sizler kumdan kulelerinizi yaparken
okyanus kıyıya daha
fazla kum taşıyor,
ve siz kulelerinizi yıkarken okyanus da sizlerle
birlikte gülüyor.
Gerçekten de okyanus hep masumlarla birlikte güler.

Fakat ya hayatı okyanus, insan yapımı yasaları
kumdan birer kule
olarak yaşamayanlar,
Hayatı bir kaya ve yasayı da kayaya
kendi suretlerini yontmak için
kullandıkları bir keski olarak görenler?
Ya dansçılardan nefret eden bir kötürüm?

Ya ormanın Ren geyikleriyle karacalarını doğru yoldan ayrılmış,

serseri şeyler sayan boyunduruğuna aşık öküz?

Ya derisini değiştirmeyip herkese çıplak ve arlanmaz diyen
kocamış yılan?
Ya düğün şölenine erken gelip, tıkabasa doyup yorgun düşünce,
bütün şölenleri kanunsuz ve şölene katılanları
yasa bozucu ilan
edip kendi yoluna giden?

Bunlar hakkında ne diyebilirim.
Onlarında gün ışığında durduklarından,

ama güneşe sırtlarını çevirdiklerinden başka?

Sadece kendi gölgelerini görüyorlar ve gölgeleri de yasaları.

Ve onlar için güneş, gölgeyi yaratandan başka ne ki?

Yasaları kabul etmek, toprağa düşen gölgelerinin izini eğilip
çizmekten başka ne ki?
Fakat siz yüzlerini güneşe dönerek yürüyenler, toprağa çizili
hangi imge
sizi yolunuzdan alıkoyabilir?
Siz, rüzgarla yolculuk edenler rotanızı çizecek rüzgar gülü var mıdır?

Boyunduruğunuzu kimsenin zindan kapısına vurmadan kırarsanız,
insan tarafından yapılmış hangi şey bağlayabilir elinizi, kolunuzu?
Dans ederken kimsenin prangalarına takılıp tökezlemezseniz
çekineceğiniz
bir yasa kalır mı?
Giysinizi yırtıp atar ama kimsenin yolu üzerine yolu üzerine
bırakmazsanız
kim yargılayabilir sizi?

Orphalese halkı, davulun sesini boğabilir, lirin tellerini gevşetebilirsiniz.

Ama tarlakuşuna şakımamasını kim buyurabilir?

Halil Cibran
Ermiş / Ayşe Berktay / Alkım Yayınevi




Şiire İlişkin Bilgi :
Halil Cibran'ın en ünlü eserlerinden biri olan ve ilk kez 1923 yılında basılan
"The Prophet" (Ermiş) adlı eseri, toplam 26 adet şiirden oluşan bir karma şiir denemeleri kitabıdır.
El Mustafa adındaki bir kahinin 12 sene kaldığı Orphalese şehrinden ayrılıp evine gitmek üzereyken
bir grup halk tarafından durdurulması ve ana kahraman ile halk arasında insanlık ve hayatın
genel durumu hakkında geçen konuşmalar kitabın kendisini oluşturmaktadır. / Vikipedi
Fofograf : Yiğit Altay / Uçurtma

Hiç yorum yok: